Kategoriler
Genel

Dış Ticaret İstatisliklerinde ÖTS ve GTS’nin Farklılıkları

Dünyada dış ticaret istatistikleri oluşturulurken ticaret sistemlerinden yararlanılmaktadır. Bu sistemler hangi eşyanın hangi kategoriye gireceğini ve eşyaya nasıl bir işlem uygulanması gerektiğini belirlemek için oluşturulmuştur. Tüm dünyada genel olarak iki sistem uygulanmaktadır. Bunlar Genel Ticaret Sistemi (GTS) ve Özel Ticaret Sistemi (ÖTS)’dir. İki sistem de dünyada yaygın olarak kullanılmakta ve ülkelerin dış ticaret istatistiki verileri bu sistemler çerçevesinde oluşturulmaktadır. Bu sistemleri detaylı olarak incelediğimizde ikisi de birbirine oldukça benzemesine rağmen arada kesin farklılıklar görülmektedir. Örneğin, GTS’de gümrük alanları ve serbest bölgelerdeki ürünler istatistik verilerinde kullanılırken ÖTS’de ise sadece gümrük sınırı esas alınmaktadır.

GTS NEDİR VE KAPSAMI NEDİR?

Genel Ticaret Sisteminde (GTS) bir ülkedeki gümrük bölgesine, yani ülkenin kara suları, iç suları ve hava sahasından oluşmak üzere ülkenin sınırları içerisindeki alana, ek olarak gümrük işleme alanları, petrol alanları, antrepolar ve serbest ticaret bölgeleri dahil edilir. Serbest ticaret bölgeleri, bir ülkenin sınırları içerisinde bulunan ama ülkeler ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda dış ticarette bazı ayrıcalıklar elde edilen bölgelerdir. Örneğin, anlaşma yapılan ülkeler ile ticareti kolaylaştırmak için vergi, dış ticaret mevzuatı gibi bazı yükümlülükler kaldırılır.

Genel Ticaret Sisteminde serbest ticaret bölgesi anlaşması doğrultusunda, bu bölgelerden başka bir ülkeye eşya satışı yapıldığı da veya başka ülkeden mevcut ülkeye mal girdisi olduğunda bunlar, ihracat ve ithalat işlemleri sayılır ve bu doğrultuda kayıt altına alınır.

ÖTS NEDİR VE KAPSAMI NEDİR?

ÖTS, GTS’ye göre daha dar bir çerçeveyi kapsar ve sadece gümrük sınırını esas alır.  Bu sisteme göre serbest ticaret bölgeleri ve gümrük antrepoları istatistik bölgesi olarak görülmez ve bu bölgelerden serbest dolaşıma giren ve serbest bölgelere ve antrepolara gönderilen ürünler kayıt altına alınırken yurt dışından gümrük antrepolarına ve serbest bölgelere giren ve çıkan ürünler hesaplamaya katılmamaktadır. Diğer bir deyişle, yurt sınırları içerisinde serbest bölgeler arasında olan ticaret akışı istatistiki verilerde yer alırken ülke ile ülke sınırları dışında bir yer ile yapılan ticaret akışı bu kapsama girmez.  Örneğin, serbest bölgelerden yurt dışına satış yapılması durumunda satışlar ihracat sayılmazken bu durum ülke içinde iki serbest bölge arasında olursa geçerli sayılıyor ve kaydı alınıyor.

Özel ticaret sistemi dahilinde dış ticaret istatistikleri hesaplamalarına;

·       Transit ticaret

·       Yolcu beraberi eşya (bavul eşya)

·       Kiralanan mallar (finansal kiralama hariç)

·       Tamir gören mallar

·       Para tabanlı altın

·       Sınırı geçmeyen mallar

·       Geçici ithalat ve ihracat

dahil edilmemektedir.

GTS VE ÖTS’NİN DÜNYADA KULLANIM DAĞILIMI

Özetle, dış ticaret istatistik verileri hesaplanırken GTS ve ÖTS gibi yöntemler kullanılır. GTS daha geniş kapsamlı bir yöntem iken ÖTS’nin daha dar bir kapsamı bulunur. Dünyada bu iki yöntemin ülkelere göre uygulanış dağılımına baktığımızda GTS kullanımının ÖTS’ye oranla daha yaygın olduğu görülmektedir. Genel Ticaret Sistemi bugün dünyada yaygın olarak kullanılan bir sistemdir. Dünyada toplam 117 ülke olmak üzere dünyanın en büyük 20 ekonomisinden 12’sinin GTS’yi kullandığı görülmektedir. Örneğin; İngiltere, ABD, Çin, Kanada, Japonya, Rusya ve Güney Kore GTS’yi kullanan ülkeler arasındadır.  Diğer yandan 74 ülke ise ÖTS’yi kullanmaktadır. Bu ülkeler arasında Türkiye ve birçok AB ülkesi yer almaktadır. Örneğin; Fransa ve İtalya ÖTS ile analiz yapmaktadır.

Bunlarla beraber dünyada küreselleşme ile birlikte ticaretin artmasıyla ülkelerin çoğu iki sisteme göre değerlendirme yapmaktadır. Bu durum istatistiki verilerin hem daha doğru anlaşılmasını hem de ülkelerin ticaret yapacağı ülke hakkında daha doğru bilgiye sahip olmasını sağlamaktadır. Türkiye de bugün iki sistemi birden kullanan ülkelerden birisidir. Önceden sadece ÖTS’ye göre istatistiki veriler yayınlansa da 2019 yılı itibari ile Türkiye’nin dış ticaret istatistikleri hem Özel hem de Genel ticaret sistemine göre değerlendirilip açıklanmaktadır. Örneğin, Türkiye Merkez Bankası, ödemeler dengesi hesaplarında GTS’yi ve ÖTS’yi kullanmaktadır.

Kategoriler
Genel

GTİP Nedir? GTİP Sorgulama Nasıl Yapılır?

Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP)

GTİP (ya da gtip, veya G.T.İ.P./g.t.i.p.), Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu’nun kısaltmasıdır. Ülkemizde, GTİP Gümrük Tarife Cetveli’nde 12’li koda verilen isimdir.

Tüm dünyada, her ülkenin tarife cetvelinin esasını Armonize Sistem oluşturmaktadır. Resmi adı Armonize Mal Tanımı ve Kodlama Sistemi (The Harmonized Commodity Description and Coding Systems) olan Armonize Sistem, uluslararası ticarete konu olan tüm mallar için kullanılan uluslararası bir ticari sınıflandırma sistemidir. Armonize Sistem’de ticarete konu tüm ürünler belirli bir mantık ve sistematik çerçevesinde sınıflandırılmıştır.

Uluslararası düzeyde Armonize Sistem ile ilgili düzenlemeler, Dünya Gümrük Örgütü tarafından yapılmaktadır. Türkiye’de, tarife cetveli ile ilgili sorumlu kurum Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’dır. Gümrüklerde, ürünler bu kodlar üzerinden işlem görmektedir. Her bir eşya/eşya grubu için bir GTİP bulunmaktadır.

Kategoriler
Genel

Dijital İhracat Dönüşümü

Dijital İhracat Nedir?

Dijital ihracat; internet iletişiminin gelişmesi, insanların zamandan bağımsız iş ve sosyalleşme biçimlerinin değişmesi sebebiyle sektöründe buna olan ihtiyacının karşılanması sonucu ortaya çıkardığımız değişimdir. Dijital ihracatın bizler için birinci önemi, dönüşümün devlet destekli olarak başlaması ve şirketlerin dönüşümün yararına olan tüm iyileştirmeleri değerlendirmeye almalarına olanak sunan bir yapıda olmasıyla alakalıdır.

Dijital İhracat Dönüşümü Neden Önemli?

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın daha önce düzenlediği toplantılarda da sık sık dile getirdiği dijital ihracat dönüşümü öncelikle kağıtsız ihracat olarak başlayacak ve diğer işlemlerin adaptasyonu ile tamamlanacaktır. Türkiye, sanayi devrimleri arasında geç kalmışlığını bilişim teknolojileri alanındaki yetenekleri ile kazanacağına inandığımız için; hem sektörel hem ulusumuz harika bir adımdır.

Ürettiğimiz her bir ürünün, tüketildiği son ana ve sonrası yarattığı müşteri deneyimleri ile ilgilendiğimiz; elde edilen verilerin üründen daha değerli olduğu bu zamanlarda radikal değişimleri hissetmemek ve karşı konulamaz bu değişimi dikkate almakta fayda var. Tüm bu tedarik zinciri ağının dijitalleşmesi sonucu, sektörün içerisinde çalışmayanlar için dijital ihracat dönüşümünü her birey tarafından aynı düzeyde algılanması hatta yorumlanması oldukça güç olacaktır. Bakanlık standartlaşmanın ve sadeliğin getireceği bu etkiyle kolay anlaşılabilir bir platform kurmayı istemiştir. Bu platformda sunulan hizmetlerden dijital ihracat dönüşümü sayesinde; sayısız kağıt veya vesaik ile halledilen fiziksel işlemlerin artık tüm elektronik bakanlık platformlarında kağıtsız olarak yapılması sağlanacaktır. Bu hareketten beklenen sonuç, e-ticaret platformlarında süreç akışlarını hızlandırmak, müşteriye Türk ürünlerini daha kolay ulaştırmak ve süreçlerden elde edilen verimliliği kârlılık olarak kazanmaktır. Çalışmalar ayrıca kişisel verileri koruma kanunu kapsamında da değerlendirilebilir. Bakanlık tüm çalışmaları yakın gelecekte taşımak istediği blokzincir altyapısı sayesinde veri transferi sırasında yüksek güvenliği hedeflemektedir.

Kategoriler
Genel

Akreditif Nedir?

Akreditif, ticarette yer alan bir ödeme yöntemi olarak ithalatçının talebine göre oluşturulan, bir banka tarafından ihracatçıya belli şartlar altında ödeneceği hususunda verilen garanti olarak ifade edilmektedir. Bankalar ile yapılan bir anlaşma türüdür. İngilizcede “Letter of Credit” olarak belirtilir ve L/C olarak görülür.

Akreditifin oluşturulması için dört taraf mevcuttur. Bu taraflar ithalat yapan kurum, bu kurumun bankası, ihracat yapan kurum ile aradaki bağlantıyı sağlayacak yurt dışı bankası bir diğer deyiş ile muhabir bankadır. Akreditif işlemlerinde amir, amir banka, lehtar ve lehtar bankası olarak da taraflar yer alabilmektedir. Bu tanımlarda amir ithalat yapan tarafı, lehtar ise ihracat yapan tarafı belirtmektedir. Bu belirtilen dört taraftan biri bile olmadığı takdirde akreditif işleminin yapılması mümkün olmamaktadır.

Akreditif Çeşitleri Nelerdir?

Akreditifin birçok çeşidi vardır. Akreditif yaparken akreditifin çeşitleri hakkında bilgi sahibi olmak tarafların akreditif işlemlerini yaptıkları ticarete daha uygun bir biçimde yapmalarını sağlamaktadır. Uluslararası ticarette ödememe gibi risklerin ortadan kaldırılması amacı ile akreditif tercih edilmektedir. Başlıca akreditif çeşitleri şöyledir:

– Kabili Rücu Akreditif: Cayılabilir akreditif olarak da bilinmektedir. İthalatçının akreditif açtığı banka istediği her anda bu kredinin iptal edilebileceği şeklinde oluşturulmaktadır. Söz konusu malın bedelinin ödeneceğine ilişkin bir garanti kesin olarak verilmemektedir.

– Gayri-Kabili Rücu: Cayılamaz şeklinde oluşturulan bir akreditif çeşididir. Cayılma için bütün tarafların onayının alınması gerekir. Bunun dışında bir iptal mümkün değildir. Banka tarafından şartlar yerine getirildiği sürece ödeme taahhüdü mevcuttur.

– Teyitsiz Akreditif: Herhangi bir garanti bulunmayan akreditif türüdür. Açılan akreditifte muhabir banka, amir bankanın teyidine gerek duymaksızın satıcı tarafın lehine oluşturulur.

– Teyitli Akreditif: Muhabir bankanın teyit ettiği ve konu edilen malın bedelinin ödeneceğine ilişkin vir ek teminat içeren çeşittir.

– Karşılıklı Akreditif: Transit ticarette bulunan aracılı satışlarda kullanılan bir akreditif çeşididir. Aradaki firma hem amir hem de lehtar konumunu üstelenmektedir. Bu akreditif türünde çeşitli şartlar var olup bu şartların sağlanması gerekmektedir.

– Rotatif Akreditif: Yenilen akreditif olarak ifade edilmektedir. Mal kullanıldıkça herhangi bir ek anlaşma veya talimata gerek kalmaksızın aynı şart ya da tutar üzerinden otomatik olarak yenilenmektedir. Bu akreditif çeşidinde tutar olarak veya süre olarak sınırlar belirlenir.

– Kırmızı Şartlı Akreditif: Akreditifin üzerinde kırmızı olarak belirtilen, malların satın alınması, işlenmesi, ambalajlanması, ulaşımı ve depolanması sürecinde kullanılmak üzere bir avans ödemesinin yapılacağını belirten akreditif çeşididir.

– Yeşil Şartlı Akreditif: İthalatçıya peşin ödeme yapılma olanağı verilen bir akreditif çeşididir. Ödemeler, malların depolandığı gibi halleri gösteren faturalar ve makbuzlar karşısında yapılmaktadır.

– Garanti Akreditif: Garanti mektubu gibi olan bir akreditif türüdür. Herhangi bir malı değil hizmeti içermektedir. Hizmetin garanti altına alınması için tercih edilir.

– Devredilebilir Akreditif: Lehdar tarafından başka bir lehdara devredilebilme sağlayan işlem türüdür. Bu devir yalnız bir defa yapılabilmektedir.

Akreditif Süreci Nasıl İşler?

Akreditif sürecinde ilk olarak alım ve satım tarafları arasında bir anlaşma imzalanmaktadır. Bir başka ifade ile amir ve lehdar kendi arasında malın alım ve satımına ilişkin bir anlaşma yaparlar. Bu anlaşma ile ithalatçı, yani amir kendi bankasına başvurur ve ihtacatçı yani lehdar adına L/C (akreditif) açılmasını talep eder. Bu durumda banka, amir banka niteliğindedir. Amir banka, muhabir bankaya ulaşır ve bu akreditifi iletir. Akreditif beyannamesini alan muhabir banka, bununla beraber lehdara yani ihracatçıya ulaşmaktadır.

Mallar, tüm bilgilendirmeler bittikten sonra ithalatçıya gönderilir. Vesaik belgesi muhabir bankaya iletilir ve mal bedeli bildirimi yapılır. Daha sonraki aşamada muhabir banka, amir bankaya ulaşır, malların bedelini tahsil eder. Son aşamada amir banka, akreditif bedelinin ödendiğini göstermek için elinde mevcut belgeleri ithalatçıya iletir. Böylece akreditif süreci tamamlanır ve ticaret güvenli bir biçimde yapılmış olur. Bundan sonraki süreçte ise amir banka ile ithalatçı arasında belirlenmiş planlama çerçevesinde ödeme işlemleri gerçekleştirilir.

Kategoriler
Genel

İhracat İş Planı ve İhracatçının Yol Haritası

İhracat iş planı kapsamlı bir şekilde planlandığı sürece, hedef pazarda başarılı olma şansı da o kadar artmaktadır. Kötü bir planlama yapmak ya da planlamanın yapılmaması büyük başarısızlıklara yol açabilir ve ihracatçıya zarar verebilir. Bu yüzden, bir ihracatçı için ihracat planının nasıl yapılması gerektiği önemli bir soru olmalıdır.

İhracat iş planının adımları şöyledir;

-Üst Yönetim Onayı

Araştırma yapılmadan ve plan yazılmadan önce, hedef pazara giriş stratejisinden sorumlu kişi ya da departman, üst yönetimi bu konuda bilgilendirmeli ve onay almalıdır. Bunu yaparak, şirketteki anahtar kişilerin, karşılaşılacak olan zorlukları yenmek ve ihracat için gerekli mali gereklilikleri yerine getirmek için istekli olup olmadığı anlaşılabilir. Şirketin başkanı da dahil olmak üzere tüm bölümler, firmanın ihracat planını bilmeli ve benimsemelidir.

-Pazar Araştırması

Pazar araştırması yapacak olan firma, ülke ihracat potansiyeli ve ürün bilgilerini, pazarlama kılavuzlarını, ülkelerin politik ve sosyo-ekonomik koşullarını takip etmelidir. 

-Pazar Araştırması Analizi

Pazar araştırması, pazarda bulunan bir ürünün satış koşullarının, fiyat aralığının ve potansiyel müşterilerin bilgilerinin toplanma sürecidir. Ürünün tasarımı, boyutu, rengi gibi özellikler tüketici tercihlerini saptamak için seçilen bölgede, hedef tüketici üzerinde çalışma yaparak belirlenmelidir. Ayrıca, ilgili pazardaki satış kanallarına ürün numuneleri göndererek potansiyel müşterilerin beklentileri ve satın alma davranışları da öğrenilebilir.

-İhracat Akışının Belirlenmesi

Bir ihracatçının başarılı olabilmesi için, bu pazarda ürünün rekabet edip edemeyeceğini belirlemesi oldukça önemlidir. Bu tür verilere Türkiye İstatistik Kurumu, Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan ulaşılabilir.

-Uygun İhracat Fiyatının Belirlenmesi

Bir ürünün fiyatını belirlemek, ihracat planı içindeki mali projeksiyonları etkileyecek en önemli faktördür. Bu yüzden, ihracat yaparken maliyeti artırıcı faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Bu faktörler, satış komisyonları, taşıma şirketleri için ödenen ücretler, gerekli belgeler için yapılan masraflar, finansman maliyetleri, akreditif, ambalajlama, etiketleme, işaretleme, ülke içinde taşıma, sigorta ve depolama masrafları, ürüne ait belgelerin çeviri maliyetleri ve kredi vadeleridir. Bu faktörlerin her birinin mali projeksiyonlarda net olarak dile getirilmiş olduğundan emin olunup ona göre ürüne fiyat belirlenmelidir.

-Firma Kapasitesinin Net Bir Şekilde Ortaya Konulması

Fiyatlandırma, bir alıcının bir ürünü ya da hizmeti alma kararını etkileyen tek faktör değildir. Firmanın yönetim kabiliyeti, üretim kapasitesi, kalite kontrol sistemi, yabancı firmalarla teknik iş birliği, siparişleri karşılama sistemi, çalışılan firma referansları ve finansal istikrara bağlı kredibilite de alıcının satın alma kararını etkileyebilen önemli faktörlerdir.

-Alıcının Kararını Etkileyecek Etkenlerin Öne Çıkarılması

Alıcının satın alma sürecinde hangi konulara önem verdiği araştırılmalı ve buna uygun olarak yöntem ve usuller geliştirilmelidir. Böylelikle, iş planını okuyanlar, firmanın yabancı alıcılar için önemli olan hususları bildiği sonucuna ulaşırlar. Satın almada etken olan faktörler en önemli olandan en az önemli olanına kadar şöyledir; kalite, termin, fiyat, garanti, şikayet ya da zararın telafi taahhüdü, patentlerin korunması ve ihlallerin önlenmesi, teknik destek, gizlilik, ambalajlama, ödeme şekilleri, taşıma şekli ve müşteri talepleri ile ilgi aşamaların doğru takibidir.

-Pazarlama

Pazarlama için internet üzerinden araştırma yapma, uluslararası fuarlara katılma, ürün ve hizmetlerin tanıtımını belirli bir ülkede etkin kullanılan internet sitelerinde yapma, uluslararası pazarlama için etkin danışmanlık şirketlerinden destek alma gibi yöntemlerden birkaçı araştırılmalıdır. Daha sonra, firmanın bütçesi, ürünün yapısı ve tespit edilen pazara uygun yöntemlerle pazarlama faaliyetlerine başlanmalıdır. 

-Alıcının Kredibilitesinin Kontrolü

İhracatçı bir iş anlaşması yapmadan önce, potansiyel alıcının, dağıtımcının veya dış ortağın kredibilitesini kontrol etmelidir. Bunun için en iyi kaynaklar, Türkiye’deki yabancı kredi servisleri ve alıcın ülkesinde bağlı bulunduğu Ticaret ve Sanayi Odalarıdır.

-Dağıtım Şeklinin Seçimi

Firmalar kendilerine uygun olan dağıtım yöntemlerinden birini seçmelidir. Bu doğrudan ya da satış acentesi, satış temsilcisi bularak dolaylı ihracat olabilir.

Kategoriler
Genel

Dış Ticarette Fuarların Önemi

Fuar; zamanı ve yeri önceden belirlenmiş olan, ulusal ya da dış ticarette faaliyet gösteren kişi ve kuruluşların kazançlarını arttırmayı amaçlayan organizasyonlardır. Fuarlar genellikle birbirine benzer sektörlerin unsurlarından oluşan alıcı ve satıcıları bir araya getirerek direkt misyon odaklı fonksiyonuyla önemli bir tanıtım kanalıdır.

Dış ticarette yeni Pazar arayan ve mevcut  Pazar paylarını genişletmek isteyen ithalat-ihracat yapan firmalar geçmişte bu amaçlar doğrultusunda  pozitif sonuçlar almışlardır. Ülkemizde ise ihracat yapan firmalar devletin bu konuda en somut teşvik programlarından  biri olan fuarlardan yararlanmakta ve firmalarını uluslararasılaşmaya giden yolda bir adım daha ileri taşımaktadırlar.

Ülke ekonomisinin daha iyi duruma gelebilmesi için ihracata dayalı ekonomik büyüme politikasının benimsenmesi gerektiği ekonomi camiası tarafından bilinen ve dile getirilen bir konu. Bu bağlamda müşteri bulmada önemli bir yere sahip olan fuarlar için de maliyetleri düşürme noktasında devlet kanalından önemli teşvikler var.

Kaynak:İMMİB

Tabloda ihracatını arttırmak isteyen firmalar için yurtdışı fuarlara katılım destekleri ekonomik değer olarak gösterilmiştir. Ayrıca daha detaylı bilgi ve destek verilen fuar listesine ulaşmak için https://www.ticaret.gov.tr/ihracat/fuarlar adresini ziyaret edebilirsiniz.